23 Kasım 2013 Cumartesi

Selçuk&Burak

Yazımın başlığı ilginç gelebilir belki.Bugünkü isteyen oyunları elbette bir adım öne çıkarmıştı onları ama ben daha çok kardeşlikleriyle başlamak istiyorum.Burak Yılmaz şöyle anlatıyor bir keresinde;



Genç milli takımdaydık. Selçuk kaptanımızdı. Kamptayız, aynı odada kalıyoruz, 16 yaşındayız. Ama herkes kendi kulübünde A takımda oynuyor, iki kişi hariç: Ben ve Selçuk. O, takımın kaptanı, en iyi oyuncusu. Ben de ilk 11’deyim, takımın forvetiyim. Milli takımda ilk 11’de olmama rağmen, Antalyaspor’un genç takımındayım, A takıma henüz çıkamamışım. Selçuk da Çanakkale’de genç takımda. Ben de kendimi teselli ediyordum: “Takımdaki herkes A takımda; ama baksana, Selçuk bile daha A takıma çıkamamış, sen boşver, rahat ol, daha zamanın var demek ki.” O da kendisini öyle avutuyormuş, “bak, Burak da oynamıyor” diye. 

Neyse, kamp bitti, dağıldık. O hafta da Türkiye Kupası maçları var. Evdeyim, hiç unutmam, kanalları gezerken TRT 3’e geldim: Çanakkale Dardanelspor – Manisaspor. [Oturduğu yerden doğrularak] Bir baktım, 10 numara giymiş birisi, [eliyle ensesini işaret ederek] saçlar uzun, korner kullanıyor. Selçuk! Anneme dedim ki, “anne! Bu, Selçuk değil mi?” Annem de, “evet, oğlum. Selçuk” dedi. Çok değişik bir duygu. Arıyorum Selçuk’u, açmıyor. Arıyorum, açmıyor. Arıyorum, açmıyor... En son gece o bana döndü. “Oğlum” dedim, “sen oynadın mı?” O da, “ya kara, ne yapayım, zorla oynattılar” dedi. [Kahkahalar…] O da üzülüyor, ben oynamıyorum diye. Benim üzülmemi istemediği için bana söylememiş. Sonra oynamaya başladı, üç hafta sonra da ben ilk maçıma çıktım.

...


Selçuk saygı duyulmayacak bir insan ya da hayranlık hissedilmeyecek bir oyuncu değil. Ona sorsanız o da benim için aynı şeyleri söyler muhtemelen. Böyle bir arkadaşlığı, kardeşliği yakalamak kolay değil. Biz o yüzden kendimizi çok şanslı görüyoruz.


Burak varsa Selçuk da olmalı.Çünkü Selçuk varsa Burak hep var.Bugün ikisi de vardı,gerçek anlamda varlardı açıkçası.

Neyse maça geçmek lazım.Kadroyu gördüğümde biraz irkildim doğrusu.Eray-Eboue,Gökhan,Chedjou,Dany-Aydın,Melo,Selçuk,Riera-Burak,Umut.Meğer böyle de değilmiş Galatasaray.Dany ilk defa sağ bek,açıkta Eboue,sol bekte Riera ve önünde Aydın.Haydaaaa,gerçekten de hayda.Yıllanmış şarap Drogba yeterince önemli bu maçta yedek,10 milyonluk ''Wonderkid'' Bruma 18'de yok,Hakan kulübede.Yaa Hakan kim soruları geliyor muhtemelen.Hakan en azından savunabilen bir bek ve en azından yerli;yani +1 kontenjan demek şu ortamda.(Nitekim yediğimiz gol Riera arkasına kaçırılan adamdan.:( )

Maçı da Nevizade'de izliyorum,Sanat'ta.Oturduğumuz yer geçen seneyi anımsatıyor bana.Arkadaşımla konuşuyoruz evet,tahmin ettiğim gibi tam da.Geçen sene şampiyonluğu aldığımız SİVAS maçını izlediğimiz mekanın aynı yerindeyiz.Hafızalar anında yoklanıyor ve çalım sonrası kafayla topu düzeltip doksana gönderen Selçuk geliyor akıllara.Ve elbette taparcasına kendinden geçen o mekan.İnşallah diyoruz ümitle,Selçuk diyoruz,''Paşa'' diyoruz.Geçen seneki 4 golün ikisi Selçuk ikisi Burak.Kankaların dönüşüne niyetliyoruz,acaba diyoruz.

İlginç bir maç başlangıcı mabedimizde.Sivas çılgınca pas yapıyor,sağdan sola,soldan sağa.Zorluyorlar ciddi manada.Ortadan denedikleri bir pozisyonda Selçuk kapıyor topu,tutmuyor ayağında.Anında oyunu gören Melo'ya.Orta kalabalık,dribbling yok,pozisyon Meloluk değil,ince pas gerek.Brezilyalı uyanıyor anında boşa çıkan Selçuk'a,doğru ayağa bırakıyor.Açıyı yakaladığı anda 30-40 metreden araya bırakıyor Selçuk.Kral'ı 100'e koşturuyor bu pas.Burak sağa doğru sürüp temizce bırakıyor sol tarafa.Burak 100 diyor nihayet,asisti Selçuk.Selçuk paslı Burak golü daha hoş olur sanki.

Arena'daki o ilginç maçlardan biri olur mu düşüncesiyle herkesin yüzünde korkulu bir ifade.Dakika 20 ve Dany kırmızı.Umut sağa yaslanıyor hafif,Eboue boşalan sağ beke.Açıkta iyi başlayan Eboue beke demek daha doğru.Sol bek! Riera arkasına kaçırılan bir adan,stoperlerden kurtulmuş penaltı civarındaki bir ''tek'' forvet ve berabere.Daha da ötü düşünceler merhaba diyor yüz ifadelerine.Fark 9 hafta girişi Fenerle.Direkten dönen iki top sonrası içeriye göndermek istiyor Chedjou rastgele.El sonrası penaltı.İlk gol Burak'tan ve topun başında Selçuk.Gönderiyor o da beklediğimiz gibi filelere.Gelen kırmızı kartlarla rahatlıyoruz ve alıyoruz rölanti tempoda 2-1.



Koşmayan Burak devrede Sivaslılardan fazla koşup golünü de yazmış.Bunun yanında bilinçli bir şekilde kartlı rakibini faule zorlayıp attırıp rahatlatmış takımını.Oynamayan Selçuk asistini yapmış,golünü atmış ve koşuda devrede bir maç sonu ikinci sırada.Bunun yanında da istatistik kağıdında sadece isabetli pas olarak gözüken arkadaşını oynatan ''Maestro''pasları.(Galatasaray kariyerinde penaltı kaçırmamış bir Selçuk var bariz bir şekilde düzgün ayaklı.Tüm kariyerinde de kaçırdığını düşünmüyorum emin olmamakla beraber.)

Maç öncesi beklediğimiz gibi oluyor,tam olarak.İNADINA SELÇUK,İNADINA BURAK!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder